Uygulanmakta Olan İşlemler
Epilasyon

  • Lazer Epilasyon
  • İğneli Epilasyon

Cilt Gençleştirme

  • Radyofrekans
  • PRP Yöntemiyle Cilt Gençleştirme
  • Mezoterapik Ürünler ile Cilt Gençleştirme ve Saç Tedavileri

Leke ve İz Tedavisi

  • Lazer ile Leke ve İz Tedavisi
  • Kimyasal Peeling
  • PRP Sistem ile Leke Tedavisi
  • Derma-Roller ile Dermoterapi

Zayıflama ve Selulit

  • Radyofrekans, Kavitasyon, Pressoterapi, Power Plate, Ozon Sauna, Foton, Slimming Elektroterapi
  • Soğuk Lipoliz

Kılcal Damar Tedavisi

  • NdYAG Lazer ile Kırmızı, Mavi Kılcal ve Ağ Şeklindeki Damarların Tedavisi

Kozmetik Amaçlı Dermotolojik Uygulamalar

  • Lazer Epilasyon
  • Lazerle Leke ve İz Tedavisi
  • Lazerle Cilt Gençleştirme
  • Lazerle Kılcal Damar Tedavisi
  • Peelingler (AFA, AHA,TCA): Siyah Nokta Temizliği, Gözenek Sıkılaştırma, Leke ve İz Tedavisi
  • Mezoterapi, Dermoterapi (DERMAROLLER) Saç Dökülmesi, Cilt Gençleştirme Tedavisi
  • Liporiz: Bölgesel İnceleme
  • PRP: Saç Dökülmesi, Cilt Gençleştirme, Leke Tedavisi Amaçlı
  • Botox Uygulamaları: Koltuk altı, El Ayak Terleme Tedavisinde Ayrıca; Yüzde Kırışıklıkların Giderilmesi Amacıyla Kullanılmaktadır.
  • Dolgu Uygulamaları
  • Her Türlü Cilt Hastalıklarının Tanı ve Tedavisi
  • Problemli ciltlerin dermo-kozmetiklerle tedavisi
  • Cildin tipine göre kozmetik ürün tavsiyesi
  • Radyocerrahi ünitesi ile sağlam dokuya zarar vermeden et benleri, siğiller, küçük iyi huylu benler, damar genişlemeleri, yüzeysel çatlamaların ve varislerin tedavisi
  • Krioterapi cihazı ile et benleri, küçük benler, bazı deri kanserleri, güneş lekeleri, yaşlılık lekeleri, damar genişlemelerinin dondurularak tedavi edilmesi
  • Dermoskopi cihazı ile derideki benlerin iyi ya da kötü hhuylu olup olmadıklarına bakılması
  • Wood lambası ile mantar ve deri enfeksiyonlarının ayırı tanısının yapılması
  • Çocuklarda ve yetişkinlerde yaygın siğillerin tedavisi
  • Tanısal deri biopsisi
  • Deri patch testi ile allerjen maddenin tanımlanması

Lazer Epilasyon
Lazer Epilasyon istenmeyen türlerden kurtulmanın en sağlıklı yoludur. Milisaniyeler içinde cilde uygulanan lazer ışını cilt hücrelerine zarar vermeden geçerek kıl kökündeki pigmentler tarafından emilir. Lazerin enerjisi kıl kökünde ısınma yaratarak, kıl hücresini tekrar büyümeyecek şekilde tahrip eder.
Kalıcı epilasyon için ise kıl kökünün tahrip edilmesi gerekir. Bunu ancak bu derinliğe ulaşan lazer cihazları sağlayabilir. Tedavi esnasında tüylerin büyüme aşamaları olan anajen, katojen ve telojen fazları tedavi açısından önemlidir. Ancak bireysel birçok faktöre bağlı olarak epilasyonun kıl ve tüylerden tamamen kurtulmayı sağlamayabileceği de bilinmelidir. Lazer ışınının uygulama süreleri, dozları kişinin cilt tonu ve yapısal özelliklerine ve mevsime göre değişiklik gösterir.

Lazer Epilasyon Kimlere Uygulanmaz?
Kliniğimizde; aktif kanser ve/veya cilt enfeksiyonu olan hastalara, gebelere, gri ve beyaz tüylü kişilere lazer epilasyon uygulamamaktayız. Yakın zamanda güneşlenmiş veya yakın dömde başka türden lazer tedavisi görmüş kişiler, tetracycline veya retinoidler gibi ışığa karşı hassaslaştıran ilaçları alnlar lazer epilasyondan en az 3-4 hafta önce bu ilaçları almaya ara vermelidirler. Tekrarlayan uçuk hikayesi olan hastalarda da uçuk çıkan bölgelere lazer uygulanması sakıncalıdır.

Lazer Epilasyona Başlarken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Lazer epilasyon uygulamasına başlamadan önce tüylerin sarartılması , cımbız veya ip gibi köke yönelik müdehalelerin lazer epilasyondan en az 3 hafta önce bırakılması gerekir.

Erkeklere Lazer Epilasyon uygulanabilir mi?
Evet. Erkeklere Lazer Epilasyon yaygın olarak sırt, omuz,elmacık, boyun ve göğüs bölgelerine başarıyla uygulanmaktadır.

Lazer Epilasyon Uygulaması Sonrası Cilt Nasıl Olmaktadır?
Lazer Epilasyon sonrasında bazen 5-10 dakika bazen ise yarım saat süen kızarıklık olabilir. Soğutma sistemi lazerde cildin ısınmasına fırsat vermediğinden lazer epilasyonda yanık riski çok daha azalmaktadır.

Saç Mezoterapisi
Günde ortalama 100-150 saç telinin dökülmesi nomal kabul edilir. Bunu aşan rakamlar takip edilip, gerekirse problemin tespiti ve tedavisine yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

Genel olarak saç dökülmesi sebepleri;

  • Ailesel ( genetik ) sebepler
  • Androjenik alopesi
  • Çeşitli hastalıklar ( tiroit hastalıkları, yüksek ateş, çeşitli enfeksiyon hastalıkları, mantar hastalıkları, demir eksikliği)
  • İlaçlar ( kanser ilaçları, bazı doğum kontrol hapları), stres, uyunsuz saç bakımı ve kozmetik ürün kullanımı
  • Yetersiz protein içerikli beslenme

Saç Mezoterapisinde amaç saç dökülmesini durdurmak, mevcut saçın kalitesini arttırmak ve yeni saç çıkışını aktif hale getirmektir. Saç mezoterapisi seanslar halinde yapılır. Yaklaşık 8-10 seans gereklidir. Seanslar haftalık, onbeşer günlük ve aylık periyotlar ile yapılır.
Bu tedavide saç dökülmesinin nedenlerine yönelik ilaçlar ve yanı sıra çinko, selenyum, bakı, magnezyum, biotin, bepanthene, vitamin A, pantotenik asit, vitamin B5, aminoasitler, minoxidil sıklıkla kullanılan ilaçlardandır. Bu maddeler ile yapılan kokteyller dermal papilla düzeyinde etki ederek, saçların gelişimini, yenilenmesini uyararak keratin üretimini düzenlerler.
Kokteyldeki damar genişletici maddeler saç foliküllerinin kanlanması artırırlar. Böylece saçın canlanmasını ve kalınlaşıp parlamasını sağlarlar. Kokteyldeki vitaminler ve elementler saç dökülmesinin azalmasına katkı sağlarlar, yağ ve kepek oluşumunu azaltırlar.

Sellülit ve Bölgesel İncelme Amaçlı Mezoterapi
Sellülit cilt altındaki bağ dokuyu, yağ dokusunu ve aynı zamanda da kan dolaşımını ilgilendiren karmaşık kozmetik bir sorundur. Klinik olarak gevşek, sert, ödemli ve mikst tip olarak 4 farklı şekilde görülür. Bir hastada aynı anda farklı bölgelerde farklı tiplerde sellülit görülebilir. Mezoterapi sellülit tedavisinde kullanılabilen tedavi yöntemlerinden sadece biridir. Esasen sellülitte birçok farklı tıbbi tedaviyi kullanmak gerekebilir.
Sellülit mezoterapisinde kullanılan ilaçlar hem damarsal yapılara etkili, hem cilt altı bağ dokusuna etkili ve hem de yağ hücrelerine etkili ilaçlardan seçilir. Hazırlanan ilaç karışımı cildin alt tabakalarına uygulanır. Böylece kan ve lenf dolaşımı düzeltilir. Sellülit bölgesindeki ödem çözülür. Bağ dokusu bantları arasına sıkışmış yağ dokusu eritilir. Portakal kabuğu görünümünü veren bağ dokusu bantları azaltılır.
Mezoterapinin en büyük avantajlarından birisi bölgede zayıflama sağlarken sarkma probleminin olmaması, tam tersine toparlama, şekillenme göstermesidir. Çünkü kullanılan ilaçların yanı sıra uygulamanın kendisi de birebir cilt altı kollogen ve elastin sentezini uyararak cilt nemini ve sıkılığını desekler niteliktedir.

Mezoterapi Hangi Durumlarda Uygulanmaz?
Gebelikte, kalp yetmezliği, diyabet, böbrek rahatsızlıkları, kanser hastaları ve kan pıhtılaşma problemi olanlarda, enfeksiyon hastalıklarında, felç geçirenlerde mezoterapi uygulaması yapılamaz. Mezoterapide kullanılacak ilaçlara alerjisi olanlarda; alerjiye neden olan ilaç karışımından çıkartılmak koşulu ile Mezoterapi yapılır.

Botoks
Yıllar geçtikçe yüz cildimiz defalarca tekrarlanan mimik hareketler, yer çekimi, güneş ışınları, olumsuz birçok çevresel faktörler etkisiyle esnekliğini kaybeder ve kırışıklıklar oluşur.yüzümüzdeki mimik kırışıklıkların en sık oluştuğu yerler alın, iki kaş arası ve göz etrafıdır. Bu kırışıklıkların azaltılması amacıyla botoks tedavisi yapılır. Burada önemli olan hangi mimik kasın hangi çizgilenmeye sebep olduğunu bilen, yeterli deneyime sahip uzman doktor tarafından hastanın yaş, cinsiyet ve cilt yapısına uygun bir uygulama yapılmasıdır. Botoksun etkisi bireyden bireye farklı sürelerde olmak üzere sonlanır. Mimik kaslar tekrar çalışmaya başlar. Bu nedenle ihtiyaç varsa botoks uygulamasını tekrarlamak uygundur.

Dolgu
Yaşlanan cilt kollajen ve deri altı yağ dokusu kaybına uğrar. Buna bağlı olarak sarkmalar, çökmeler ve kırışıklıklar oluşur. Kimi dolgu maddeleri kullanarak bu görünümü kısmen onarmak mümkün olabilir. Ağız ve burun kenarında uzanan çizgilerin; akne veya ravma sonucu oluşmuş çökük alanların bu maddeyle doldurulması ile doğala yakın bir görünüm oluşturmak amaçlanır.

PRP
PRP, “Platelet Rich Plasma”- Platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin kısaltılmış ismidir. Bu uygulama bir kişiden alınan küçük miktardaki kanın özel steril bir tüpe konularak santrifüj işlemine tabi tutulduktan sonra bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen az miktardaki “platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma’nın (PRP), yine aynı kişiye enjeksiyon yoluyla geri verilmesini temel alır.

En genel tanımla estetik tıpta PRP yüz, boyun, dekolte bölgesi, eller, bacak içleri, kollar gibi vücut bölgelerinde;

  • Lazer/peeling gibi uygulamalardan hemen sonra, derinin hızla yapılanmasını sağlamak,
  • Deride yılların ve Uv ışınlarına maruz kalmanın sonuçlarını geriye döndürecek biçimde kırışıklıkların düzeltilmesini, çöküntülerin giderilmesini, esneklik ve parlaklığının yeniden kazandırılmasını sağlamak,
  • Leke tedavisinde melanositlerin çalışmasını düzenleyici olarak,
  • İyileşmesi uzun süren yara, çatlak ve deri niteliğinin zarar gördüğü durumların kontrolünü sağlamak,
  • Saç dökülmesinde tek başına kullanmak veya diğer tedavi seçeneklerinin etkisini güçlendirmek gibi amaçlarla ve yukarıda belirtilen alanlar dışında pek çok alanda başarıyla uygulanmaktadır.

PRP uygulamasında amaç nedir?
Plateletler veya diğer adıyla trombositler vücudumuzdaki hasarlı dokuların onarımını ve doğal hallerine dönmelerini sağlamak için gerekli olan “büyüme faktörlerini” yapısında barındıran kan bileşenleridir.

Dokularımızda herhangi bir hasar oluştuğunda kanımız plateletleri bu dokuya toplayarak bir onarım süreci başlatır, PRP uygulamasının amacı ise bu hedef dokuya kan dolaşımı ile taşınabilecek olandan çok daha fazla sayıda plateleti verebilmektir, böylece hasarlı dokunun onarımı da bu kadar hızla ve güçlü bir şekilde başlar ve daha çabuk sonuçlanır, çünkü PRP ile elde edilen plateletlerin yoğunluğu kandakinden 2 ile 4 kat fazladır.

PRP hangi alanlarda uygulamaktadır?
PRP uygulaması hücresel tedavinin uygulama alanlarından yalnızca biridir. Yeni bir yöntem değildir; dental (diş) implantlarıyla başlayan uygulama alanları; estetik tıp, ortopedi, iyileşmeyen yara tedavisi gibi alanlarda hızla yayılmaktadır.

Dermaroller ile Dermaterapi
Dermaterapi silindirik bir tambur üzerine dizilmiş özel çelik iğnelerden oluşan cihazın (Dermaroller) tedavi edilecek bölgeye hekim tarafından uygulanmasıyla yapılan minimal invazif bir yöntemdir. Dermaroller farklı amaçlar için farklı iğne boylarına ve dizilişine sahip olarak üretilmiştir. Dermaroller hastaya özeldir. Bir hastaya kullanılan dermaroller başka bir hastaya kullanılmaz. Dermaroller tedavi edilecek rahatsızlığa uygun seans aralıklarında uygulanır. Bu seans aralıkları bir ila dört hafta arasında değişir. Dermaroller ile cilt gençleştirme, akne izleri, cilt çatlakları, saç dökülmesi tedavileri yapılabilmektedir. Dermaroller tek başına uygulanabildiği gibi gerektiğinde bazı özel topikal ilaçlarla beraber de kullanılır. Bu ilaçlar uygulama yapılan alanda iğneler vasıtasıyla açılmış olan mikrokanallardan cildin içerisine nüfuz ederler. Ayrıca açılan mikrokanallar deri tarafından yara olarak algılanıp yara tamir mekanizması ile boşluklar yeni kollajen doku, hiyalüronik asit ve fibrillerle dolar. Bu uygulamadan sonra; seçilmiş olan dermaroller tipine ve uygulama yöntemine bağlı olarak hasta birkaç saat ile iki üç gün içinde günlük aktivitesine geri döner.

Zayıflama

Radyofrekans: Bu yöntem ile kısa sürede incelip, istediğiniz forma kavuşabilirsiniz, 2. seansın sonunda tedaviye olumlu cevaplar gözle görülebilmektedir. Seanslar haftada 1 gün, toplam 10 saeans olarak uygulanır. Seanslar 20 ‘ dır.
Kavitasyon: Kavitasyon, bölgesel yağlanma ve selülitle ses dalgaları yardımıyla savaşan, cerrahi olmayan bi bölgesel zayıflama metodudur. Ultrasound enerjisinden yararlanılarak yapılan kavitasyon son derece güvenlidir. Seanslar haftada 1 gün toplam 10 seans olarak uygulanır. Seanslar, 30-45 ‘ dır.

Nasıl Sonuçlar Beklenebilir?
Kavitasyon seanslarında diğer zayıflama uygulamalarının aksin çok hızlı sonuçlar gözlenir. Çoğu hastalar yapılan seansın hemen sonunda 1 ila 10 cm arasında kalıcı ölçü farklarını elde ederler.
Pressoterapi: Lenf drenajıyla yapılan bölgesel zayıflama yöntemidir. Seanslar haftada 1 ün toplam 10 seans olarak uygulanır. Seanslar 20 ‘ dır.
Powerplate: Powerplate titreşimli tabanı sayesinde üzerinde yapılan egzersizlerle kasların normale göre 3 kat daha hızlı çalışmasını sağlayan bir alettir. Vücuttaki tüm kasların derinlemesine çalışmasını sağlar, sırt ve bel ağrılarını azaltır, bu bölgeleri güçlendirir. Selülit oluşumunu azaltır ve engeller. Bölgesel zayıflamaya yardımcı olur. 10 haftalık bir terapiyle haftada 2 gün uygulanmaktadır. Seanslar , 15 – 45 ‘ dır.
Ozon Sauna: Ozon sauna; sıcak kabin içinde deri yolu ile vücuda oksijen verilme yöntemidir. Ozon sauna, deri kan dolaşımını artırarak cilt yenilenmesini, sıkı ve pürüzsüz görünüm oluşmasını sağlar. Sellülit tedavisinde oldukça ekilidir. Ozon saunada 30 dakikalık seans ile 600-1000 cc ter ve 400-500 kalorilik enerji sarf edilir. Kilo vermeye yardımcıdır. Seanslar haftada 1 gün, toplam 5 seans olarak uygulanır. Seanslar 20 dk. Dır
Foton Tedavisi: Bölgesel ve dağılmış yağlı dokuları ortadan kaldırmanın en modern ve en etkili yoludur. Tüm vücutta incelmeyi hedefler, vücutaki ödemi atar. Infrared ışınları sporla çalıştırılması zor olan bölgelerde yağ yakımını gerçekleştirir. Infrared zayıflama tüneli, metabolizma hızını %20-25 artırarak zayıflamaya katkıda bulunur. Seanslar haftada 1 gün, toplam 5 seans olarak uygulanır. Seanslar 25 dk. dır.
Elektroterapi (Pasif Jimnastik): Bu çalışmayla amaçlanan, enerji harcamak değil, kas gerginliğini arttırmak ve sıkılaştırmaktır. Kilo verirken oluşan sarkmaları önlemek, vücudu toparlamak ve santim olarak incelmek için gereklidir. Seanslar haftada 1 gün toplam 10 seans olarak uygulanır. Seanslar 45 dk. dır.
Kılcal Damar Tedavisi : Yüzde genetik yatkınlık, hassas ve ince deriye sahip olmak, güneş ışınlarına aşırı derecede maruz kalmak kılcal damarlarda genişlemelere sebep olur.
Kılcal damarların lazer ile tedavisinde tek bir seans yetebileceği gibi problemin yaygınlığı, derinliği ve genişliğine göre seans sayısı değişir. Genellikle 2 – 6 seans uygulanır. Seanslar 4 – 6 hafta aralıklarla yapılır. Ortalama 5 – 25 dakikalık süreler içerisinde tedavi gerçekleştirilir. Tedaviden hemen sonra kızarıklık, morluk, hafif şişlikler, çok ince ciltlerde tedavi uygulandığında nadiren hafif yanık veya zaman içerisinde kaybolan lekelenmeler görülebilir. Ayrıca tedavi edilen alanın güneşten korunması ve nemlendirilmesi faydalıdır.