Kronik sinüzit dünyadaki en yaygın kronik hastalıklardandır.

Kronik sinüzitte, günümüzde çok yaygın olan viral enfeksiyon salgınları (nezle, grip vs.) ve alerjik burun hastalıkları en temel sepepler gibi görünse de, burun eti, geniz eti büyümeleri, burun kemiği eğrilikleri, kötü ve havasız koşullarda çalışma da çok etkili faktörlerdir.Yaygın ve lüzumsuz antibiyotik kullanımının artması, bilinçsiz ilaç tedavileri de bakteri ve mikropları dirençli hale getirmektedir.

Piyasadaki bazı ilaçların, özellikle ağrı kesicilerin yaygın tüketilmeleri de çok önemlidir. Zira aspirin ve buna benzeyen ilaçlar alerjik mekanizmaları devreye sokmakta vücutta aşırı tepkisel ödem oluşturmakta, burun sinüslerindeki etleri şişirmekte ya da büyütmektedir. Bu süreçte sinüslerimizin balgamı atma işlemi duraksamakta ve akut dönemlerde baş ağrıları ve ateş yapmaktadır. Ama kronik dönemlerde bunlar olmamakta, sadece sık sık geniz akıntısı, halsizlik, çabuk yorulma sık ÜSYE, kronik farenjit, nadiren baş ağrısı olmaktadır. Hayat kalitesinde ki bariz düşme insanların günlük iş kalitesindeki düşüşlere neden olmaktadır.

Avrupa’da ve sanayileşmiş ülkelerde bu hastalık daha yaygındır. Çevresel kirlenme ve nüfus kalabalığı olumsuz faktörlerdir. Sigara kullanımı, gereksiz parfüm ve solventlerin kullanılması da kronik sinüzite katkı sağlamaktadır.

Belirtileri nelerdir ?

  • Baş ağrıları çok sık olmaz ama zaman zaman griple beraber olabilir.
  • Burun tıkanmaları ve açılmaları özellikle yatakta, sağ veya sola dönmelerde burun tıkanıklığının da değişmesi.
  • Sürekli geniz akıntısı.
  • Ağız kokusu, burunda koku almada azalma, tat almada azalma
  • Bitkinlik, sürekli yorgunluk ve sık hasta olma
  • Sık tonsillit ve farenjit olma özellikle soğuk su içtikten sonra.
  • Sebebi izah edilemeyen göz kızarmaları, ateşlenmeler.
  • Üst çenede damaklarda ağrı, yüzde ağrı, dolgunluk hissi.
  • Özellikle öne eğilme ve ani baş hareket çevirmelerinde baş dönmesi olması
  • Burun kanamaları.
  • Nedeni bulunamayan mide barsak iltihaplanması, sürekli geniz akıntısı sonucu (Kolit, gastrit, özefajit.)
  • Bir türlü iyileşmeyen grip veya alerjik nezle hastalığının uzaması.

Tetkikler :
Burun muayenesi: Burun içi anomalileri et, kemik eğrilikleri, geniz akıntısı, kızarıklık, alerji durumu, balgam ve enfeksiyon görülebilir.

Endoskopik muayene: Detaylı ve büyüterek, ayrıca derin bölgere inilir (genize kadar bakılabilir.) Etler ve polipler görülebilir. Bazen uyuşturma gerektirir.

Waters grafisi: Düz röntgen filmidir. % 40 gerçeklik payı vardır. Detayları ve sinüs deliklerini göstermez, sadece fikir verir. Hava-sıvı seviyelerini kısmen gösterir.

kronik-sinuzit-1

Alerji testleri: Çok değerli bir testtir. Bu hastaların % 70 inde alerjik nezle çıkabilmektedir. Test sonuçlarına göre bu hastalara tedavi planlanır. Bazen aşı tedavisi, bazen kortizon tedavisi veya bazen de alerji ilaçları seçilir.

Tomografi: En değerli tanı aracıdır. Neredeyse hata payı sıfırdır. Bütün anatomik yapıları dilim dilim bazen de 3 boyutlu gösterir, teşhisi çok kolaylaştırmaktadır.

Tomografide: Sinüslerin deliklerinin açık olup olmadığı, sinüs içi kıkırdak eğrilik ve kemiklerin durumu, iltihap olup olmadığı, kistlerin olup olmadığı, burun içi anomalilerin varlığı, anormal yapılar konka bülloza vs. gibi, burun etlerinin büyüklüğü, geniz eti varlığı ve büyüklüğü, polipler ve tümöral yapıların varlığı ve ne kadar yayıldığı, kulak borusu ve orta kulak görülebilir.

Tedavisi;
Akut ve yeni başlayan vakalarda ilaç ve tuzlu su ile yıkamalar uygulanır. kronik vakalarda ise nerdeyse tek seçenek ameliyatla tedavidir. bununla beraber alerji tedavileri de verilebilmektedir.

Antibiyotik kullanımı: uygun antibiyotiklerle tedavisi olmalıdır.

Dekonjestan ilaçlar: Bunlar burun içi mukozaları büzüştürüp aralık açmaya çalışan bir anlamda da sinüslerin drenajına yardımcı olan ilaçlardır. kalp ve yüksek tansiyon hastalarına verilmezler.

Burun spreyleri ve damlaları: Bunlar burun boşluklarını ve sinüs deliklerini büzüştürüp açmaya çalışırlar. En fazla 5-7 gün kullanılırlar aksi halde burunda hastalık yapabilirler bunun da tedavisi çok zordur.

Balgam sökücüler: Bu ilaçlar sümüğü parçalayarak akışkanlığını arttırırlar, kanallardan kolay akmasını sağlarlar, vücuda faydalı ilaçlardır, anti oksidandırlar, karaciğere yardımcı olurlar.

Ağrı kesiciler: Ağrıda yardımcı olurlar, enflamasyonu (yangıyı) azaltırlar. Ama kronik sinüzit hastalarının çoğu alerjik olduğundan bu ilaçlar yan tesir yapabilmektedir. Bilhassa aspirine karşı aşırı duyarlı olanlar kullanmamalıdırlar. Zira polip hastaları da bunlardan olumsuz etkilenmektedirler.

Cerrahi tedavisi :
Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahisi : Burada amaç hastaya minimal bir travma ile az bir doku çıkararak sinüslere işlerlik kazandırmak ve kanalları açmaktır. Bu ameliyat endoskopik görüş ile bakılan yeri 40 defa büyüterek yapılmakta, sadece arızalı tıkanmış veya polipe ya da kistlere yönelik olarak yapıldığından az kanamaktadır. Merocel ve bazen kendinden eriyen tamponlar konulmaktadır. Tamponlar ortalama 2-3 gün kalmakta ve alınmaları diğerlerine göre daha kolay olmaktadır. Bundan sonrasında ise bakımları doktora 2- 3 ziyaret ve pansumandan sonra bitmektedir. Esas bakım burun ve sinüslerin günde 3-5 kere tuzlu sular ile yıkanmasından ibarettir.

Balon sinoplasti: Günümüzde daha az kullanılan fakat uzun vadeli sonuçları yüz güldürücü olmayan bir yöntemdir. Balon kateter ile sinüs delikleri ağzını açmaya yarar. Fakat altta yatan neden tedavi edilmediğinden tekrar kapanabilmektedir. Oldukça maliyetli bir yöntemdir.